Bazı sesler vardır; sadece kulağa değil, kalbe dokunur. Bazı insanlar vardır; sadece konuşmaz, sözcükleri ruhun derinliklerinde yankı olur. İşte DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı, Mircte.org’un büyülü atmosferinde böyle iki isimdir. Onların sesi, sıradan bir radyo yayınının ötesine geçip dinleyenin iç dünyasına bir pencere açar. Her kelime, her nefes, her sessizlik — başlı başına bir duygudur.
Mircte.org’un samimi sohbet ortamında başlayan bu radyo serüveni, zamanla bir “duygu tiyatrosuna” dönüşmüştür. Her program, bir sahne; her şiir, bir hikâye; her ses, bir itiraf gibi yankılanır. DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı, sadece yayın yapan iki DJ değildir. Onlar, sesiyle anlam inşa eden iki sanatkâr, şiiri sese dönüştüren iki yorumcu, insan kalbine dokunan iki dosttur.
Mircte.org, sanal dünyanın içinde sıcak bir sohbet ocağıdır. İnsanlar oraya sadece yazışmak, müzik dinlemek için değil; aynı zamanda duygularını paylaşmak, yalnızlığını azaltmak, kendini bulmak için gelir. İşte tam da o atmosferde DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı’nın sesleri yankılanır. Onlar, bu dijital ortamın sessiz kalplerini konuşturan iki “duygu rehberi”dir.
Her yayında dinleyiciye samimi bir “hoş geldiniz” derken, aslında bir kalbe seslenirler. Şarkılar arasında yaptıkları kısa sohbetler, dinleyiciyi bir dost sıcaklığıyla sarar. Ancak gecenin o büyülü anlarında, fon müziği yavaşça kısılıp şiir başlarken, herkesin kalbi bir olur. Çünkü o anda artık bir DJ değil, bir şiir anlatıcısı konuşuyordur.
Şiir okumak kolaydır ama şiiri yaşatmak bambaşka bir iştir. İşte DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı bunu yapar: kelimelere can verirler. Onların sesinde şiir birden canlı bir varlığa dönüşür. Her dizede duygu, her hecede anlam, her durakta derin bir nefes gizlidir.
DJ-Berdush, sesiyle huzuru; DJ-Balıkçı ise sesiyle dalgaları hatırlatır. Berdush’un tonlamasında sakin bir hüzün, derin bir bilgelik vardır. Balıkçı’nın sesinde ise bir deniz ferahlığı, bir umut tınısı… İkisi birlikte, tıpkı iki enstrüman gibi birbirini tamamlar.
Birinin sesi geceye yakışır, diğerinin sesi sabaha. Birinin şiiri yüreğe dokunur, diğerinin sesi gözyaşına. Onlar, duyguları sesin rüzgârında taşıyan iki kaptandır. Ve her şiir, onların sesinde başka bir limana ulaşır.
Mircte.org’daki yayınlarında her şey bir duyguyla başlar. Fon müziği yavaşça çalar, DJ-Berdush ya da DJ-Balıkçı mikrofonu eline alır. Sesi önce fısıltı gibi duyulur. Sonra yavaşça yükselir; bir duygunun kalbe temas ettiği o eşsiz an gelir.
Bazen bir aşk şiiri, bazen bir ayrılık sözleri, bazen de umuda dair birkaç mısra…
Ama hepsinin ortak noktası şudur: samimiyet.
DJ-Berdush şiiri okurken, sesinde bir dinginlik hissedilir. Kelimeleri acele etmeden, anlamını büyüterek söyler. Dinleyici onun sesinde kendi geçmişini bulur; yaşanmışlıklar bir film gibi geçer zihninden.
DJ-Balıkçı ise daha dalgalıdır; kelimelere hareket, canlılık ve bazen de isyan katar. Onun yorumunda şiir, bir kıyıya çarpan dalga gibidir. Bazen kırılır, bazen sarar; ama hep iz bırakır.
İşte bu farklılık, onların yayınlarını benzersiz kılar. İki farklı ses, iki farklı duygu tonu, ama tek bir amaç: dinleyicinin kalbine dokunmak.
Zamanla Mircte.org’daki yayınların etkisi sadece orada kalmamış, YouTube üzerinden de geniş kitlelere ulaşmıştır. DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı’nın seslendirdiği şiirler artık sadece bir radyo anı değil; kalıcı, tekrar dinlenebilen duygusal yolculuklardır.
Bir şiir videosunu açtığınızda önce hafif bir müzik duyarsınız. Ardından tanıdık bir ses başlar:
“Bu şiir, kalbinde bir parça özlem taşıyanlara…”
İşte o anda bütün dünya susar. Geriye sadece o ses ve kelimelerin sihri kalır.
Bazen bir Attila İlhan şiiri, bazen bir Orhan Veli dizeleri, bazen de isimsiz bir kalemden çıkmış duygulu satırlar… Ama her birinde DJ-Berdush’un ya da DJ-Balıkçı’nın yorumuyla farklı bir ruh vardır.
O şiirleri sadece okumazlar; yaşarlar, yaşatırlar.
Bir şiir seslendirmesi sadece kulağa hitap etmez; kalbe, zihne ve hafızaya kazınır.
DJ-Berdush’un sesiyle dinlenen bir şiir, insanın içinde yankı bırakır. Bazen o yankı, günler sonra bile duyulur.
DJ-Balıkçı’nın sesinde ise bir canlılık, bir diriliş vardır. Onu dinlerken insan, “evet, ben de hissetmiştim bunu” der.
Dinleyiciler, onların seslerinde kendilerini bulurlar.
Birinin ayrılığı, birinin umudu, birinin hayali, birinin duası…
Her şiir, herkes için farklı bir anlam taşır. Ve işte o yüzden DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı’nın sesleri “kişisel”dir. Herkese aynı anda dokunabilir ama her kalpte farklı yankılanır.
Radyo dünyası çoğu zaman görünmeyen bir sanattır. Sahne yok, alkış yok, spot ışıkları yoktur. Ama buna rağmen, mikrofonun başındaki o ses milyonlara ulaşır.
DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı işte bu görünmeyen sanatın iki ustasıdır. Onlar, insanlara yalnızca müzik sunmaz; bir hissin içinde yolculuk yapma fırsatı verirler.
Onların şiir yorumculuğu bir meslek değil, bir görevdir. Çünkü şiir okumak değil, onu “yaşatmak” sorumluluk ister.
Ve onlar, bu sorumluluğu layıkıyla taşırlar.
Bir akşam DJ-Berdush’un sesiyle bir şiir başlar:
“Susarsam, kalbimin yankısı duyulur belki…”
Ve sonra bir sessizlik…
Bu sessizlik, binlerce dinleyicinin aynı anda sustuğu bir andır. İşte bu, onun farkıdır:
Sustuğunda bile duygusunu duyurur.
“Bir yıldız kaydı, dilek tutmadım… Çünkü seninle konuşuyordum.”
İşte o an, bir cümlenin insanın içini nasıl ısıtabileceğini herkes hisseder.
Bu ikili, bir duygunun iki yüzü gibidir. Biri hüzünle sarar, diğeri umutla ısıtır. Biri kalbi dinlendirir, diğeri ruhu uyandırır.
Ama her ikisi de şiirle nefes alır, şiirle yaşar.
Bir DJ’in başarısı, sadece yaptığı yayında değil, dinleyicisiyle kurduğu bağda gizlidir.
DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı, dinleyicileriyle bir “aile” gibidir. Her yayında onların isimleri anılır, mesajları okunur, duyguları paylaşılır.
Dinleyiciler bilir ki; bu iki ses, samimiyetin sesidir.
Gecenin geç saatlerinde, yalnız bir kalbin aradığı bir ses olur bazen DJ-Berdush.
Bir sabah, umuda tutunmak isteyen birinin güneşi olur DJ-Balıkçı.
Onların sesleri, birçok insan için bir dost, bir sırdaş, bir yoldaş gibidir.
DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı’nın yayınlarının bir diğer yönü de iyileştirici etkisidir.
Şiir, insanın içindeki yaraları konuşur. Ve doğru sesle söylendiğinde, o yaralar kabuk bağlar.
Onların sesinde her acı, bir anlam kazanır. Her kelime bir merhem gibi işler kalbe.
“Bu gece sizin yayınız olmasaydı, bu kadar huzur bulamazdım.”
İşte o anda, şiirin ve sesin birleştiği yer “iyileştirici bir dua”ya dönüşür.
Zaman geçtikçe Mircte.org’un tarihine baktığımızda, bu iki ismin izleri silinmeyecek kadar derindir.
Her yeni DJ, her yeni yayıncı, onların bıraktığı izlerden ilham alır.
Çünkü onlar sadece yayın yapmadılar; bir kültür oluşturdular.
Şiirle, müzikle, duyguyla yoğrulmuş bir radyo kültürü…
Ve bu kültür, onların sesinde hayat buldu.
DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı, dijital çağda “sözün değeri”ni hatırlatan iki nadir isimdir.
Her cümlelerinde samimiyet, her nefeslerinde insanlık vardır.
Bir gün Mircte.org’un yayınları biter, radyo kapanır, ekran kararır belki.
Ama DJ-Berdush’un ve DJ-Balıkçı’nın sesi, kalplerde yankılanmaya devam eder.
Çünkü bazı sesler kaybolmaz — yankısı zamanın ötesine geçer.
Onların seslendirdiği her şiir, bir kalbe değmiş, bir geceyi güzelleştirmiş, bir insana umut olmuştur.
Ve işte bu yüzden onlar, sadece DJ değil; duyguların şairi, kelimelerin taşıyıcısı, gecenin dostu olmuşlardır.
Şiirle konuşan, duyguyla susan, samimiyetle yaşayan bu iki güzel insan…
Mircte.org’un en parlak yıldızları, YouTube’un en içten sesleri…
DJ-Berdush ve DJ-Balıkçı, adlarını “duygunun tarihine” yazdırmışlardır.
Bu iki isim, dijital çağın kalabalığında insanın iç sesine kulak veren nadir seslerdir.
Şiirle konuştular, müzikle dinlettiler, sessizlikle sevdirdiler.
Ve her kelimelerinde şunu söylediler:
“Ses, kalpten çıkarsa her kulak duyar; ama sadece gönülden geçerse insanın içine işler.”