Kalbin Yarısı Orada Kaldıysa, Dilde Dua Bitmez
Bazı ilahiler vardır ki yalnızca kulakla dinlenmez; kalple hissedilir, vicdanla yankılanır.
Murat Belet’in “Bir Yanım Gazze” ilahisi, sadece bir ezgi değil, bir ümmetin içinden yükselen sessiz çığlığın melodileşmiş hâlidir. Bu eser, hem duadır hem sitem; hem yakarıştır hem de dayanışmadır.
Sanatçı: Murat Belet
Albüm: Bir Yanım Gazze
Çıkış tarihi: 2024
Kahraman yiğitler yalın ayaklı
Çelikten bir iman zırhı kuşandı
Ardına bakmadan düşman üstüne
Alev oldu yağdı gözü karaydı
Bir yanım Gazze’dir bir yanım Kudüs
Bir yanım El-Halil bir yanım Aksâ
Bu yolda verecek bin canım olsa
Kurtulacak bir gün Mescid-i Aksâ
Üzülme ey çocuk doğacak güneş
Karanlık bitecek sönecek ateş
Zulmetin ardından acın dinecek
Allah’ın vaadi gerçekleşecek
“Bir yanım Gazze, bir yanım suskunluk…”
İlahinin en vurucu noktalarından biri, iç dünyayla dış dünyanın acı bir şekilde örtüşmesidir. Sözlerdeki “bir yanım” vurgusu, kişinin kendi coğrafyasında huzur içinde olsa bile, kalben mazlumların yanında olmasının ifadesidir.
Bu ifade, yalnızca bir coğrafi yer değil; bir vicdan yansımasıdır.
Gazze sadece bir şehir değil, ümmetin kalbindeki açık yaradır.
“Bir Yanım Gazze” ilahisi; yıkılan evleri, yetim kalan çocukları, suskun kalabalıkları ve izleyerek çaresizleşen vicdanları tek cümlede toplar.
Murat Belet’in ses tonundaki kırılganlık, her kelimeyi adeta bir yakarışa çevirir.
Dinleyici, ilahiyi sadece duymakla kalmaz — onunla birlikte içten bir dua etmeye başlar.
Bu ilahi, acıyı şiir gibi değil; hakikat gibi anlatır.
Müzikal Yapı ve Eserin Taşıdığı Ruh
Enstrümantal altyapı oldukça sade tutulmuş; çünkü bu ilahide gösteriş değil, sessiz bir hüzün hâkim.
Fon müziği, sözlerin önüne geçmeden onları taşıyor.
Yavaş tempo, yoğun duygu yüklü vokal ile birleşince ortaya çıkan şey: dinleyenin içine dokunan bir tefekkür hâli.
İlahideki her nota, Gazzeli bir çocuğun bakışını,
her duraklama, savaşta susan dünyanın utancını çağrıştırıyor.
Murat Belet, bu ilahiyle öfke değil; dua ile isyan etmeyi,
kızgınlıkla değil; vicdanla direnmenin mümkün olduğunu gösteriyor.
Bu sessiz ve ağır tempo, aslında haykırıştan daha çok etkiliyor insanı:
Çünkü bir müminin susarak ağlaması, en yüksek çığlık olabilir.
“Bir Yanım Gazze” ilahisi, sadece bir eser değil;
çaresizliğin dahi dua hâline getirilebileceğini gösteren bir çağrıdır.
Dünyanın görmezden geldiğini,
bir mümin kalbin görmezden gelemeyeceğini fısıldar.
Ve biz biliriz ki:
Bir yanımız Gazze ise,
bir yanımız da daima dua hâlinde kalmalı.
Çünkü ümmet olmak, orada olamasak bile orada yanmak demektir.